Gökhan Demir
  Komik Hikaye Ve Fıkralar
 
 

sevgilim haydar
seni çok özledim o koca göbeğinle artık tozlu penceremin de önünden geçmiyorsun çok üzülüyorum neden böyle yapıyorsun biliyorum kızgınsın bana zülfikarla gördüğün o günden beri suradını görremez oldum gözlerimde yaş kalmadı şiştiler şiştiler balona döndüler ama inanki haydarcım senden başka kimse giremez o ifak yüreğime koca gövdenle..itiraf ediyorum zülfikar bnm abim yıllar sonra buluştuk döndü avrupadan ee avrupalı çokyakışıklı ve zengin olmuş kart kızlar peşinde o da bnm gibi 80 kilosu olan gencecik bir fidanla yolda gezmek istedi her ne kadar öz abim olmasa da o üvey bababım evladı haydar seni tam porsiyon köfteden btn dönerden yüzlerce lahmacundan tabaklarca kebaptan daha çok seviorum inan bana eminim ki anlamışsındır sana olan yüreğimin burukluğunu ve yanıklığını biricik sevglim fadimeden duydum ki yeni sevgili arayışları içindemişsin eğer böyle devam ederse sevdamı kalbime kendimi boğazdan atarak kara toprağa pardon kara sulara gömeceğim elveda...

GÜLME KRİZİNE GİRMEK İSTİYORSANIZ OKUYABİLİRİNİZ...  
Bir arkadaştan gelen mail, aynel vaki yaşanmış bir hadise, gülmemek için kendinizi çoook zor tutacaksınız

***
Bir dönem bir genel müdür yardımcılığı yapmış birisi anlatıyor:

"Sene 1965. Bir genel müdürlükte özel kalem müdürü yardımcısıyım.. Bayrama 10 gün var.. Benim müdür hastalandı.. Ben ise işe gireli 2 hafta olmus, olmamış.

Genel Müdür bey beni çağırttı:
- Tebrik kartları hazır mı?.. Şaşırdım:
- Anlamadım! Hangi kartlar efendim?

- Aman evladim, Şükrü Bey sana söylemedi mi? Bayram geldi, tebrik kartları şimdiye kadar hazır olmalıydı.. Tüh tüh.. Eyvah...

- Çabuk hemen hazırlayıverin.
- Emredersiniz efendim! dedim. Ancak sabaha kadar 3 bin kartı nasıl yazacağım?

Genel müdür bey, bütün kartları çini mürekkebiyle ve en güzel yazımla yazmamı istedi. 3 bin karttan 2 bin tanesini kendisinden makamca alt'takilere şu sekilde yazacaktım:

"Bayramını kutlar, gözlerinden öperim"

1.000 tanesi de üst makamdakilere olacaktı ve onlarda da şu ifade yer alacaktı:
"Sizin ve eşinizin bayramını saygıyla kutlarken, sıhhatli ve başarılı günler niyaz ederim." Sabaha kadar 3 bin kart, düşünebiliyor musunuz?!?..

Ne yapalım? Çaresiz mecburen kolları sıvadım ve başladım öncelikli 2000 karta:


"Bayramını kutlar, gözlerinden öperim",
"Bayramını kutlar, gözlerinden öperim",
"Bayramını kutlar, gözlerinden öperim"
...

1, 5, 10, 18, 28, 58, 108, 188, 558.. Yazıyorum, yazıyorum bitmiyor!.. Nasıl sıkıntı bastı bir bilseniz!... 738, 918..

2,5 paket Samsun'u bu arada bitirmişim. Öyle işkence çekiyorum ki, ekmek parası olmasa bırakıp kaçacağım. Sıra 2000. karta geldiğinde şafak söküyordu. Ben de bitmişim ama önümde hala yığınla kart duruyor!

Şimdi de 1.000 tane de üst makamlara yazılması gerekenler var. 4. Paket sigarayla birlikte "Sizin ve eşinizin bayramını saygıyla kutlarken, sıhhatli ve başarılı günler niyaz ederim"e başladım..

Boyuna yazıyorum, göz kapaklarim iyice ağırlaştı, takoz koysam gene de kapanacak.

209, 529, 689.. Yaz babam yaz.. Ama artık kalemi parmaklarımın arasında tutamaz oldum. Ben kaleme değil, kalem bana hakim:

"Sizin ve eşinizin bayramını saygıyla kutlarken, sıhhatli ve başarılı günler niyaz ederim."
"Sizin ve eşinizin bayramını saygıyla kutlarken, sıhhatli ve başarılı günler niyaz ederim."
"Sizin ve eşinizin bayramını saygıyla kutlarken, sıhhatli ve başarılı günler niyaz ederim."
...

Ve bir müddet sonra gerisini nasıl yazmışım hiç hatırlamıyorum:

"Niyaz ederim başarılı günler sizinle eşinizin bayramını kutlarken.."

"Kutlarken eşinizin bayramını saygıyla sıhhatli günler diler Niyazi ile beraber ederim.."

“Sizin, niyazi ile eşiniz birlikte bayramınızı sıhhat dilerim, tebrikle beraber.”

"Niyazi ile birlikte sizin ve eşinizin bayramını kutlarken ayrıca sıhhatle ederim.."

"Önce bayramınızı başarılı eder, sonra eşinizle Niyazi'ye tebrikli günler dilerim.."

"Sizin de eşinizin de Niyazi'nin de bayramını saygıyla eder, sıhhatli tebrik dilerim.."

“Bayramınız niyazi ile sıhhat bulsun, eşiniz ile birlikte tebrik olsun”

"Sıhhatli eşinizin bayramını saygıyla kutlarken, Niyazi'ye başarılar diler aynı zamanda ederim.."

"Bayramınıza etmeden önce eşinizi saygıyla kutlar Niyazi'nin gözlerinden öperim.."

"Sizin de, eşinizin de, Niyazi'nin de, bayramini da, tatilini de, gemlisini de, geçmisini de bayramını beklerim.. Saygiyla tebrik ederken.."

"Önce niyazi bayramı tebrik etsin, yok öyle yağma, ben size ve eşinize sıhhat dilerim sonra"

“Bayram günü eşiniz ve niyaziye dikkat edin, size de daha bayram gelebilir.”

“Niyazi bey bayram günü eşiniz ile birlikte sizi sıhhat ile tebrik etsin”

“Tebrik ederim niyaziyi, eşiniz ile birlikte sizin bayram sabahı sıhhatinizi dilemiş”

Sabah tam mesai saatinde, gözlerim kan çanağı bir halde kartları yetiştirdim.. Genel müdür bir-ikisine şöyle bir baktı: "Aferin" dedi.

"Güzel yazmışsın. Hemen postalayın!" Bizde HEMEN POSTALADIK!..

3 gün sonra da önce bizim genel müdürü, sonra da tahmin ettiğiniz gibi bendenizi postaladılar!..

***

Eveeet, yahu ben bu ara Niyazi'yi merak ettim: Niyazi Nereden çıktı? )))

Selametle kalınız.

OTOBÜS ŞOFÖRÜ HİDAYET!!  
Hidayet ölünce cennetin kapısında kuyruğa girer. Hemen önünde bekleyen adam bir papazdir. Kapıda bir melek beklemektedir.

Melek pedere sorar: - Hiç günahin var mi ?

Peder: - Aziz melek ben rahiptim. Tüm hayatım boyunca tanrıma dua ettim, karıma ve çocuklarıma sadık kaldım, insanlara ve hayvanlara hep yardım ettim.

Melek;
- Çok iyi. Bunları zaten biliyorduk. Al sana cennetin gümüş anahtarı.

Der ve sonra Hidayet’e döner;
- Senin hiç günahın var mı Hidayet?

Hidayet;
- Ben de her zaman hayvanlara ve insanlara iyilik yapardım, tanrıya çok dua etmedim açıkçası, inancım da zayıftı ve bir de günahım vardı, çok sert ve hızlı otobüs kullanırdım.

Melek Hidayet‘e döner ve;
- Bunu da biliyoruz. Çok iyi. Al sana cennetin altın anahtarı.

Peder bu olaya sinirlenir;
- Ben hayatımı tanrıya adamışım siz de gidip bu adamı cennette benden üstün tutuyorsunuz, haksızlık değil mi?

Melek gülerek ;
- Oğlum, sen vaaz verirken herkes uyuyordu ama Hidayet otobüs kullanırken herkes dua ediyordu.


ASKER MEKTUBU (KOPACAKSINIZ)  
Sevgili hakkus,


Mektubunu aldim. Mektubunun gelmesi ne denli sevindiriciyse de
okuduklarim o denli üzücüydü. Demek askere gittiginden beri çavusun
size, özellikle de sana yapmadigi kalmamis. "Suçum olsa yanmam"
diyorsun. Sana inaniyorum dostum. Olur olmaz seni dövdügüne göre,
yazdigin gibi o herif asker ocagina yakismayan sadistin teki. Sen
sivilken agzina kötü söz almazdin. Adamin besiginden mezarina kadar nesi
varsa sövdügüne göre gerçekten çok sinirlenmissin. Ama haklisin. Ben de
olsam ondan nefret ederdim. Oysa hepiniz ayni vatanin evladisiniz. Neden
ayirim yapip en agir isleri sana yaptiriyor ki???.. Senin gibi akli
basinda, sorumluluklarinin bilincinde olan insana böyle davranmak için
çok adi birisi olmali. Zaten "adinin teki" demissin. Neyse hakkus, vatan
borcu bu...
Herseye,insanliktan uzak olan çavusuna bile, katlanip Vazifeni yerine
getirmelisin. Sen yine elinden geldigince iyi asker olmaya çalis. Beni
de mektupsuz burakma. Mektuplari disardan yollamakla iyi ediyorsun.
Çavus iti okursa bir de mektuplar için dayak yersin sonra.


Özlemle gözlerinden öperim.

__dostun Recai__

+++++++++++++++++++++++

**** Recai iti,

Ben sana ne zaman mektup yazdim da o allahin belasi mektubu gönderdin??
Mektuplarimizin okundugunu bildigin için bu adiligi yaptin di mi köpek??
Senin yüzünden gül gibi çavusumun bana yapmadigi kalmadi. Tonla dayak.
Bir hafta da hapis cezasi yedim, Çavus beni bölügün önüne çikarip
"KARSINIZDA ORDUMUZUN EN SEREFSiZ ASKERI DURUYOR." dedi. Ne dediysem,
senin nasil adi bir yaratik, mektubunun da o essek sakalarindan biri
olduguna
inandiramadim. Bir daha mektup falan yazma. Zaten, ilk izne gelisimde
ellerini un ufak edecegim. Birkaç yil eline kalem alamayacaksin.


En kisa zamanda basina bir kaza gelmesini, sürüm sürüm sürünmeni dilerim.


__Hakan__


++++++++++++++++++++++++


Merhaba hakkus,

yaninda olamadigim,sorunlarini ve acilarini paylasamadigim için
kahroluyorum. Mektuplarini okudukça içim kan agliyor. Manyak çavus
iyice azdi ha. Vay sadist vay. Bir de adam bilip çavus yapmislar.
Böylelerinin eline hiç yetki vermemeli. Sonra ne oldum delisi oluyorlar.
"Sivil olsam yapacagimi bilirdim" diyorsun. Ama haklisin hakkus.
Sinirlerine hakim ol. Askerlikte üste saygisizlik olmaz. Adama askerligi
bitirtmezler vallahi. Uyma o hayvana dostum. Zor ama sayili günler
gelir geçer. Buralar bildigin gibi eksikligini hep hissediyoruz.


En güzel günler seninle olsun.


__kardesin Recai__


+++++++++++++++++++++++


Recai denen hayvan,

Lan sana hayvan demek iltifat, hayvanlara hakaret olur, oglum sen
çildirdin mi? Çavus fittirdi. Adamin bir agzima yapmadigi kaldi.
"Yazmadim konutanim." diyorum, yemin billah ediyorum dinledigi yok. Ah
**** essogluessek yaktin beni. Askerligim simdiden bir ay uzadi. Her
gece tuttugum 8-5 nöbetleri, günde yalniz basima tam teçhizat 20km kosu,
iki çuval ispanak ayiklamak imanimi gevretiyor. Yeter artik Recai!
Sakanin çikacak suyu muyu kalmadi. Bu gidisle biraz zor ya, izne
gelirsem kendine kaçacak delik ara. Tüm kemiklerini kiracagim. Allah
belani versin...

__Hakan__


+++++++++++++++++++++++


Hakkus'cugum,

Yooo, yazdiklarina inanamiyorum. Bu kadari da olmaz ama. O serefsiz
çavusun sana yaptiklarini insan yapmaz. Nedir bu essogluessegin sana
çektirdigi? Yani afedersin ama insan sokaktaki uyuz ite bile daha iyi
daha merhametli davranir. Bak hakkus, sakin benden gerçekleri saklama,
yoksa görevden mi kaytariyorsun? Eninde sonunda ikiniz de bu vatanin
evladisiniz. Böyle yapmasi için ya kafadan sakat ya da soysuz olmali,
ne diyeyim hakkus, sabredeceksin. Allah sevdigi kuluna çektirirmis. Seni
de seviyor olmali ki çavus gibi bir namussuzu basina bela diye salmis

__candostun Recai__

ALINTIDIR...


+++++++++++++++++++++++


recai soysuzu stop sayende askerligim bitmeyecek


10 ERKEK 1 KADIN  




11 kişi bir helikopterden sarkan halata asılıdırlar.
10 erkek ve bir kadın. ip herkesi taşıyacak kadar
güçlü olmadığı için içlerinden birinin ipi bırakması gerektiğine
karar verirler. Yoksa hep beraber düşecektirler. Bu kişinin kim
olacağına karar veremezler ama o anda kadın çok etkileyici bir
konuşma yapar.
Tamamen gönüllü olarak ipi bırakabileceğini söyler.Çünkü bir
kadın olarak, kocası için, çocukları için ve aslında genelde erkekler
için her şeyi bırakmaya alışık olduğunu söyler,hem de karşılıksızca ...

Hikayesini bitirir bitirmez,tüm erkekler onu alkışlamaya
başlarlar....

işte kadının zekası...
BİM MARKETTE ESKİ SEVGİLİSİNE RASTLAYAN ADAM  
>Bim'e doğru yola çıktım. zaten iki adım ötesi bim. annemin
>terliklerini giyip çıkayım lan dedim, kim iki saat şimdi bağcık
>bağlayacak. ama olgun bir erkek insanda eğreti duran şeylerin başında
>anne terliği geliyormuş canlar, ben bunu anladım.
>
>bim her zamanki gibi sakindi. klima çalışıyor ama soğutmuyordu. nasıl
>bir klima lan bu diyerek incelemeye başladım. ama görevli beni balici
>sandı, çünkü ayaklarımda da acayip terlikler altımda çamaşır suyu
>sıçrayıp da rengi atmış bir pijamayla pek de güzel bir gaspçı havası
veriyordum.
>
>"abi bu klima üflemiyor galiba" dedim. ama cevap vermedi, işine döndü.
>
>tam arkamı dönüp gidecekken tanıdık bir ses duydum. pek bir tanıdık.
>sanki bir zamanlar kulağıma "aşkım" ,"seni seviyorum" diyen bir ses.
>yavaşça arkamı döndüm. Evet, eski sevgilimdi bu. bir zamanlar sevdiğim
>kadındı. bir zamanlar elele tutuşarak mal gibi gezdiğimiz kadın.
>şimdi nişanlısıyla bim'e gelmiş alışveriş yapıyordu. bir zamanlar
>aşık olduğum kadındı bu.
>
>evet bir zamanlar uğruna canımı verebileceğim kadındı bu.
>
>ben şaşkınlıktan elimdekileri yere düşürünce bunlar birden irkildi ve
>hemen arkasını döndü. ben, beni görmesinler diye hızlıca aşağıya
>eğildim ama
>lanet olası bim'de raf diye bir şey yok ki. tansaş olsa arkadaki adam
seni
>göremez ama raf yerine kolilerde ürün sergileyen bim sayesinde
>saklanamadım.
>
>peki size sorarım. siz arkanızı döndüğünüzde, devekuşu gibi saklandığını
>sanan ama ayağında ufak numara anne terlikleriyle sıçar gibi çömelmiş ve
>kıç çatalı gözüken bir adam görseniz ne yaparsanız? işte onlar da öyle
>yaptılar. bastılar kahkahayı. yavaş ve gurur yıkılmışça ayağa kalktım.
>
>
>gözlerine baktım. bana baktı, mahzun bir bakış görmek isterdim ama alay
>ediyordu resmen. ayaklarıma bakıyordu. anne terliği giymiş,
>parmakları ucundan çıkmış bir ayak. buydum işte. sen bu adamla bir
>zamanlar çıkmıştın. şimdiki sevgilin çok iyi giyinmiş ama bir bak bakayım
ona.
>bim'de bu şıklık? sence de biraz samimiyetsiz değil mi? ben en azından
>yakışıyorum buraya. içimden geldiği gibiyim.
>
>böyle düşündüm ama sonra h......tir dedim. adam kapmış kızı, ben de
>lavuk gibi pijama terlikle geziyorum. kim naapsın lan beni. "nasılsın
>görüşmeyeli?" dedim. "iyiyim" dedi. "ne güzel" dedim. "hıhı" dedi.
>gittikçe gerginleşiyordu ortam. yeni sevgilisi kıllandı mı acaba diye
>baktım ama
>"nasıl olsa bu lavuktan bir zarar gelmez" düşüncesi hasıl olduğundan
zerre
>s..kinde değildim herifin. adam en ucuz kangal sucuğu seçmekle meşguldu.
>
>"niye böyle olduk biz?" der gibi baktım. "ne diyorsun?" der gibi
>baktı bana. "niye böyle olduk diyorum?" der gibi tekrar baktım. "ne
>diyorsun anlamıyorum" der gibi tekrar baktı bana. "neyse s..ktir et"
>der gibi baktım. s..tir etti alışverişe devam etti. bir güle güle
demeden.
>
>gözyaşlarımı saklayarak elimden düşürdüklerimi aldım ve kasaya gittim.
bir
>de peçete aldım, gözyaşlarımı silmek için. kasadaki görevli yine
>baliciymişim gibi baktı bana, "paran var mı" der gibi baktı bana,
>bana bakmasın artık kimse. al lan paranı der gibi uzattım, para üstü
>beklemeden çıktım ama sonra hemen geri dönüp şahsiyetsizce aldım
>paranın üstünü. tam çıkacakken fiş almayı unuttuğum aklıma geldi.
>dönüp onu da aldım. mina koyim, bir romantizm de yaşayamadık be.
>
>eve giderken serkan geldi yavaşça yanıma. tek dostum, yoldaşım, üzgün
>olduğumu anlayabilen tek insan.
>
>"abi bir şey diycem. pijamanın kıçında delik var, kıçın gözüküyor,
>baya bir büyük"
>
>o günden beri evdeyim. bim'e de kapıcıyı yolluyorum.

CANALANAN CENAZE  
Sene 1990 aylardan temmuz sonuydu.Ben bir köyde imamlık yapıyordum.Daha yeni imam olmuştum.Yakın köylerden birinde cenaze olmuş ve köyün imamı yokmuş,bizede yakın olunca muhtarı arayıp hocanın gelip gelemeyeceğini sormuşlar.O da ben haber vereyim giderse gelip alın demiş.
Sabah saat 9.30 sıralarıydı kapı çaldı baktım ki köyüm bekçisi gelmiş.Durumu bana anlattı,bende tamam gidelim dedim.Geldiler beni aldılar ve gittik oraya.
Cenezeyi teneşirin üzerine yatırmışlar,yatağında öldüğü gibi elbiseleri var üzerinde.Bir makas istedim,elbiselerini keserek çıkarttım.Adam öldüğünde kolu göğsünün üzerinde kalmış ve cesette soğuyunca öyle kalmış.
Yıkarken mani olmasın diye sıcak su döküp kolunu açmak istedim.Bir ıbrın sıcak su getirdiler.
O köyde adet gereği su kazanlarda kaynatılıp ıbrıklarda ılıştırılarak cenaze yıkanıyordu.
ben sıcak suyu adamın koluna yavaş yavaş dökerek düz hale getirdim.
Adam 80 yaşlarıda idi.
Bana yardım eden 3 kişi daha vardı yanımda.
Adamın kolunu açtım ama o yavaş yavaş yerine tekrar geliyordu ama ben o zamana kadar yıkamayı bitirdim.
Artık herşey bitmiş ve ben enson suyu şöyle üzerine döküvereyim dedim.Ibrığı elime aldım,ıbrıktaki su soğukmuş yani diğer ılıştırılanlarla karışmış.
Suyu adamın üzerine döker dökmez o yavaş yavaş yerine gelen kol şaaaap diye birden yerine gelmez mi!!!!
Bana yardım eden diğer insanlar ölü canlandı diyerek bir kaçıştılar.
Ben cenazenin yanında tek başıma kalakaldım.Çağırıyorum gelmiyorlar.
Diyorum ki:ya bu sıcak su ile açtığımız koldan dolayı oldu bu ama kimse inanmıyor.Ölü canlandı diyorlarda başka birşey demiyorlar.Adamın oğlunun yanına gittim o da tirtir titriyor korkudan.Dedimki:ya durum bundan ibaret ama inanmadı.Sonra oğluna tekrar sordum:ya baban canlansa daha iyi deği mi yok böyle bişey ama.
Oğlu:hayır o öldü canlanmaz diyor eee diyorum,o zaman hortlamıştır diyor.
Tam 2 saat ikna etmek için uğraştım.
Sonunda içlerinden birini zorla razı ederek içeriye soktum.
Bak dedim,cenazeye bir tokat vurdum ama destekli tabi mecbur kaldım böyle yapmaya,daha sonra ayna tutturdum ağzına ve böylelikle ikna ettimde cenazeyi kefenleyip defnettik.
Kendi köyüme gelince hemen muhtarın yanına gittim ve ona bir daha o köyden cenaze için çağırırlarsa bizim hoca cenazeden korkarmış canlanır falan mazallah diyor diye söyle dedim.
İşte başımdan böyle bir anı niteliğinde olay geçti bende burada paylaşmak istedim....:)

                                                                                                                                                                                     






 
  Bugün 17 ziyaretçi (20 klik) kişi burdaydı!

 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol